Edebi Kisiligi
Yirmi
yıl süren hükümdarlığı esnasında yenileşme yolundaki teşebbüs
ve gayretlerinden başka, mûsikî ve şiire karşı göstermiş olduğu
derin ve hararetli ilgiden dolayı, edebiyat mûsikî tarihimizde
kendisine mümtaz bir yer ayırmamız gerekir.
İçindeki saltanat hırs ve arzusunun siyah dumanlı alevi
yerine, aşk ve heyecanının rengârenk kıvılcımları parlayan bu
sanatkâr yaratılışlı, sanatkâr doğuşlu insan , bir manzûmesinde
bakınız eskimiş, çürümüş, nankörlüğünü ve nihayet Cihan'ın
da , saltanatın da gelip geçici şeyler olduğunu mütevazi, rind bir
edâ ile ne güzel anlatıyor:
- Bağ-ı âlem ıcre zâhirde
safâdır saltanat
- Dikkat etsen mânevi
kavgaya cardır saltanat
- Bu zamanın
devletiyle kimse mağrur olmasın
- Kâm alırsa adl ile
ol dem becâdır saltanat
- Kesbeder mi vuslatın
bin yılda bir âşık ânın
- Meyleder kim görse
ammâ bîvefadır saltanat
- Kıl tefekkür ey gönül
çarhın hele devranını
- Ki safâ ise velev
ekser cefâdır saltanat
- Bu Cihan'ın
devletine eyleme hırs-ü tamâ
- Pek sakın İlhamî
zira bîbekadır saltanat
Fakat
ne yapsın ki Allah bu tahtı, bu saltanatı mülkün bir perişan zamanında
ona nasib eylemiştir.
Onun
asıl hassas ve sanatkâr hüviyetini her türlü dünyevî, maddî emel
ve endişelerden uzak, sanatı ile başbaşa kaldığı zamanların
ilhamından yükselen feryadlarında, tazallümlerinde bulmak mümkündür.
Fuzulî'nin büyük ve mübarek ızdırabı onun da gönlüne girmiş,
onu da yakmış ve ağlatmıştır.
Şiirlerinden
anlaşılacağı üzere "İlhamî" mahlasını kullanmış ve
bir "Divan" tertip etmiştir. Döneminin ünlü şâiri ve
Mevlevi Dede'si Şeyh Galip'le bir hükümdar gibi değil iki şair, iki
tarikat yoldaşı gibi dostluk kurmuş, edebî sohbetler yapmış, bu
yakın dostluk ölümüne kadar sürmüştür. Bu sanat ve anlayış
arkadaşlığı o derece ileri gitmişti ki, Cevrî Dede'nin yazmış
olduğu şiirlere şarkı formunda besteler yapmıştır.
Bu bilgiler "http://www.turkmusikisi.com/bestekarlar/sultan_3_selim.htm" adresinden alınmıştır.